14 Ekim 2008 Salı

44 yıl sonra yine tanıştıkları yerde

ABD’li Michael ile İngiliz Carol Foley çifti, 17 Nisan 1962’de tanışıp aşklarının filizlendiği İstanbul Hilton Oteli’ne 44 yıl sonra yine geldi. Michael Foley, "Bizimki büyük bir aşk hikáyesi. Her şey bu otelde başladı. Üç çocuğumuza ve altı torunumuza da tanıştığımız bu yeri göstereceğiz" diyor.

FLORIDALI, 24 yaşındaki Denizci Asteğmen Michael Foley, Altıncı Filo’nun İstanbul ziyaretiyle İstanbul’a gelir. Atina’dan bindiği uçak gemisi, 17 Nisan 1962’de İstanbul’a demirler. Aynı akşam, uçak grubunun İstanbul Hilton Oteli’nde 10. yıl kutlamaları yapılacaktır. Michael Foley, bir günlük izin alarak İstanbul’u tek başına dolaşır. Hilton Oteli’nde İngilizce konuşan kızlar bulabilmeyi umar. Otele girdiğinde, lobide oturan 6 Pan American Hava Yolları hostesi görür; ama yanlarına gitmeye çekinir. O günü şöyle anlatıyor:

"Hiçbirini tanımıyordum. Sonra diğer subayların 8’li 10’lu gruplar halinde kızların etrafında köpekbalığı gibi gezindiğini gördüm. Hangisi kızlarla tanışacak diye bahse giriyorlardı. Kendi kendime ’Neredeyse dünyanın bir ucundayım, gemide beni kimse tanımıyor. Kızlar bana defol git dese kim nereden bilecek’ dedim ve oturan hosteslere doğru yönelerek, ’Merhaba kızlar, hangi havayolu için uçuyorsunuz?’ diye sordum. Aptalca bir soruydu. Çünkü kızların üniformasında Pan Am yazıyordu. En sağda oturan Carol bana, ’Üniformayı tanımadığını söyleme’ dedi." Foley, "Eğer kızlardan başka biri cevaplasaydı, onunla evlenmiş olacaktım herhalde" diyor gülerek.

OTOBÜS GECİKMESEYDİ TANIŞMAYACAKLARDI

Cesaretini kazanan Foley, Carol’ı partiye davet eder. Ama Carol, Tahran’a uçacaktır. Hostesleri havaalanına götürecek otobüs, 10 dakika gecikmiştir bile. Şimdi o güne döndüğünde, "Otobüs zamanında gelseydi biz asla tanışamayacaktık" diyor.

Michael Foley bunu öğrenince, Carol’a partinin bir sonraki akşam da devam edeceğini ve İstanbul’a dönerse kendisine eşlik etmesini teklif eder. Carol, havacılık sendikası grev kararı almazsa Tahran’dan dönüp kendisine eşlik edebileceğini söyler. Ama ona adresini vermez, soyadını bile söylemez. Aslında, uzun boylu, bronz tenli denizciden çok hoşlanmıştır.

Carol gidince, Foley de partiden vazgeçip gemiye döner. Komutanına yalvararak bir gün daha izin alır. Ertesi akşam Carol da Hilton’dadır. Oteldeki partiye gidip sabaha kadar dans ederler. Carol, ABD’ye dönmeden önce gemiye gider ve Michael’la vedalaşır.

Michael ve Carol’ın arkadaşlıkları mektupla sürer. Michael Foley, gemi programına bakarak, Carol’a haziran ayında Paris’e uçuş ayarlamasını söyler. İlki Paris olmak üzere, geminin duraklarına göre buluşmaya başlarlar. Roma’da aşk dolu bir yaz geçirirler.

EVLENME TEKLİFİ NEW YORK’TA

Akdeniz turu bittiğinde, gemiye "New York’a dönün" mesajı gelir. Gemi altı ay boyunca Carol’ın yaşadığı New York’ta kalır. Michael, altı ayın sonunda Carol’dan asla ayrılamayacağını anlar ve bir akşam genç kıza evlenme teklif eder. Cevap, "Hayır, 22 yaşındayım, evlenmek için erken" olur. Michael, "Sen evet diyene kadar, beklerim" der. Cevap çok gecikmez, üç hafta sonra, bir pazar sabahı, New York’ta otomobildeyken, Carol birden "Evet" der. Michael "Evet ne?" diye sorar. Teklifini çoktan unutmuştur. Carol, evliliği hatırlatınca hemen "olur" der.

Carol ve Michael 1962’nin Noel arifesinde Michael’ın ailesinin Florida’daki evinde nişanlanır. Çift 31 Temmuz 1963’te New York’ta evlenir.

Şimdi Michael 68, Carol ise 66 yaşında. Florida’da yaşıyorlar. Üç çocukları, altı torunları var. Tanışmalarının 44. yılında ilk günlerin anısına yine İstanbul’dalar. Hilton’un lobisinde ilk göz göze geldikleri yerde, hálá birbirlerine ilk günkü gibi áşık olduklarını söylüyorlar. Michael ve Carol bu kez sadece birbirlerini değil, İstanbul’un güzelliklerini de görmeye kararlılar.

Hiç yorum yok: